Bugünkü yazımızda, sıklıkla birbiriyle karıştırılan ve çok farklı anlamlar taşıyan dört kelimeye yakından bakıyoruz: A little, little, a few, few.
“A little” sayılamayan isimler için kullanılır. Pozitif anlamda bir çokluk değeri taşır. “Küçük bir miktar” ya da “biraz” anlamına gelir.
Bunun aksine, “little” negatif bir çokluk değeri taşır. Bir başka ifadeyle ortalamadan daha küçük boyda bir şeyi tanımlarken kullanılır. “Neredeyse hiç” ya da “pek fazla değil” anlamlarını taşır.
Örneklerle daha yakından bakacak olursak:
-There is a little milk in the refrigerator.
-Would you like a little bit of pie?
-I’m sorry, I speak little Spanish.
-There is little time to finish this project.
“A few” e geldiğimizde ise sayılabilir, çoğul isimler için kullanıldığını görüyoruz. Pozitif anlamda çokluk belirtirken, “biraz” anlamına gelmekle birlikte küçük bir miktarı belirtir.
“Few” de tıpkı “a few” gibi çoğul ve sayılabilir isimler için kullanılır ancak negatif çoklukları anlatır. “Pek fazla değil, yeterli değil” anlamı bulunur.
Örneklerine bakarsak:
-They stayed a few days in Istanbul.
-She has a few close friends.
-He has few friends in the city, he is lonely.
-I have few photos on Instagram.
